(¯`·._.·[ İnanç Dünyası ]·._.·´¯)
Sitemize HoşgeLidinz !

Daha Çok BiLgi Edinmek İçin Lütfen Üye oLunuz Smile

“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve
öğretenlerinizdir.”

" افضل ما لديكم هو أفضل ، لتعلم القرآن ويعلم "

Join the forum, it's quick and easy

(¯`·._.·[ İnanç Dünyası ]·._.·´¯)
Sitemize HoşgeLidinz !

Daha Çok BiLgi Edinmek İçin Lütfen Üye oLunuz Smile

“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve
öğretenlerinizdir.”

" افضل ما لديكم هو أفضل ، لتعلم القرآن ويعلم "
(¯`·._.·[ İnanç Dünyası ]·._.·´¯)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Similar topics
    Menekşe
    .. Senin İçin ...
    Hayat
    ... Anne...
    Bedeva100
    Forum Siteleri

    Bilerek kılınmayan farz ve vacip namazlar kaza edilir mi?

    Aşağa gitmek

    Bilerek kılınmayan farz ve vacip namazlar kaza edilir mi?  Empty Bilerek kılınmayan farz ve vacip namazlar kaza edilir mi?

    Mesaj  Saffat Paz Ağus. 15, 2010 2:31 pm

    Ben 10 sene namaz kılmadım bunların kaza namazı varmıdır? bir de şu hadisi şerif var Hz. Peygamber (SAV): "Bir namazı unutan, hatırladığı zaman onu kaza etsin. O namazın başka kefareti yoktur." buyurmuştur. bu nasıl yorumlanabilir?Ebû Katâde´nin rivayetine göre de Peygamber (SAV), uyku dolayısıyla namaz kılamadıklarını söyleyenlere: "Uykuda kusur yoktur, kusur uyanıklık halinde olur. Biriniz namazı unutur, ya da uyku sebebiyle kılamazsa, hatırladığı zaman o namazı kılsın!" demiştir.

    Namaz, dinimizin ifâsını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehâdetten sonra, İslâm binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve erginlik çağına ulaşan her müslümana, istisnasız farzdır. Farziyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Terkedilmesi ve -geciktirmeyi câiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde edâ edilmeyip, kazaya bırakılması, en büyük günahlardan biridir. Bu itibarla, her müslümanın beş vakit namazını vakti içinde edâ etmesi; geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret olmadıkça, hiçbir vaktin namazını kazaya bırakmaması gerekir.
    Bilindiği üzere, beş vakit namaz ve Ramazan orucu gibi, edâsı belirli vakitlere bağlanmış olan ibadetlerde, hem ibadetin ifası, hem de emrin belirlenen zaman içinde yerine getirilmesi olmak üzere iki ayrı mükellefiyet söz konusudur. Bu tür ibadetleri, dinimizin tayin ettiği vakti içinde eda edenler, her iki mükellefiyeti birden yerine getirmiş olurlar. Vaktinde edâ etmeyip, daha sonra kaza edenler ise, bu iki sorumluluktan sadece birini yerine getirmiş olurlar.
    İslâmî hükümlere göre, hiç kimse gücünün yetmediği bir şeyi ifâ ile mükellef olmaz ve bundan dolayı sorumlu tutulmaz. Nitekim Kur´an-ı Kerim´de (Bakara Sûresi, âyet : 286): "Allah kişiyi ancak gücünün yettiğinden sorumlu tutar..." buyrulmuştur. Bu itibarla, bir ibadeti meşru bir mazeret sebebiyle vakti içinde edâ edemeyip, daha sonra kaza eden kişi dinen sorumlu olmaz. Fakat meşru bir mazeret olmadığı halde namazlarını vaktinde edâ etmeyenler, daha sonra bunları kaza etmekle emri, vakti içinde yerine getirmeme sorumluluğundan kurtulmuş olmazlar. Bu gibilerin ayrıca tevbe ve istiğfarda (günahlannın affı için niyazda) bulunmaları ve bu sorumluluğu telâfi edecek iyi işler ve nâfile ibadetler yapmaları gerekir. (1) Nitekim Kur´an-ı Kerim´de (Hûd Sûresi, âyet: 114): "İyilikler kötülükleri (günahları) giderir." buyrulmuştur.

    Namazın terki için, dinimizde hiçbir mazeret yoktur. Geciktirilmesi (kazaya bırakılabilmesi) için dinin meşru saydığı mazeret ise, unutma ve uyku gibi şuur dışı haller ile, o anda (vakti içinde) edâ edebilme imkanının bulunmayışından ibarettir. Sözgelimi, Ramazan´da seferde veya savaşta olan bir kimse, -oruç tutma imkanı olsa bile- orucunu kazaya bırakabilir; bundan dolayı günahkâr olmaz. Fakat edâ imkânı varsa fiilî savaş hali bile, namazı kazaya bırakmayı meşru kılan bir mazeret değildir. Çünkü namaz, kişiye daima ilahî mürakabe altında bulunduğunu hatırlatarak, onu her türlü kötü davranıştan koruduğu gibi; her durumda kolayca edâ edilebilen bir ibadettir. Abdest alamayanın teyemmümle, ayakta duramayan veya oturamayanın yattığı yerde, sadece başı ile ima ederek namazını edâ etmesi müınkündür. O halde, aklı başında ve edâ imkanı olan bir müslümana namazı kazaya bırakmak için meşru bir mazeret, söz konusu değildir. Bu itibarla, bir namazı kaza etmekle borç ödenmiş olursa da, mazeretsiz vaktinde edâ etmemenin sorumluluğu kalkmış olmaz.
    Saffat
    Saffat
    YöneTici
    YöneTici

    Mesaj Sayısı : 186
    Konu Sayısı : 570
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 13/08/10
    Yaş : 31
    Nerden : İstanbuL/BağcıLar

    https://tekbir.yetkin-forum.com

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz